ÇÖKERTEN
ANİ SOLGUNLUK
(Pythium aphanidermetum)
Pythium’un en agresif türlerinden
biridir. Birçok bitkide çökerten, kök ve
gövde çürüklüğü ile meyve ve çim
bitkilerinin yanıklığı hastalıklarına
neden olmaktadır.
GENEL BİLGİLER
Fungus nemli topraklarda canlı kaldığı
ve en iyi şekilde geliştirdiği için su
küflerinden biri olarak da anılır.
Patojenin en sevdiği ortamlar sıcak
koşullardır. 27 - 34o C arasındaki
sıcaklıkları ve nemli ortamları tercih
eder.
Belirtileri
Fungus bitkilerin tohumlarını, genç
dokularını, toprak seviyesine yakın
gövde dokularını, meyve ve kökleri
enfekte etmektedir. Hastalık belirtileri
ve zaran enfektelenen bölgedeki
bitkilere bağlıdır. Bitkiler fungal
etmene karşı çimlenme ve genç
dönemlerinde oldukça hassastır.
Başlangıç belirtileri zayıf veya dzensiz
çimlenme (çimlenme öncesi çökerten)
şeklinde olabilir. Çimlenen fideler de
çimlenme sonrası oldukça duyarlıdır
ve çökertene yakalanabilir. Enfektelenen
fideler suyla ıslanmış gibi
görünür ve bitki çöker. Tüm bitki bu
devrede tamamen yok olabilir.
Kabakgiller
Olgun bitkilerin toprak ile temas eden
toprak üstü aksamları da fungusa
hassastır. Özellikle hıyar ve diğer
kabakgil bitkilerinde bu durum ortaya
çıkar. Yanıklık suyla ıslanmış bölgeler
olarak ortaya çıkar ve çürüyen
meyvenin üzerindeki lekeler genişler
ve fungusun pamuksu beyaz miseli
görülmeye başlar.
Kültürel Mücadele
1. Hastalığın bulunduğu alanlarda
toprak drenajına önem verilmeli;
tarlada su birikmemelidir.
2. Dkimler havalanma iyi olacak
şekilde yapılmalı..
3. Hastalıklı bitki artıkları yetiştirme
ortamlarından uzaklaştırılmalı ve
imha edilmeli..
4. Bitkileri yaralamaktan kaçınılmalı..
5. Sağlıklı bitkiler zayıf yetişen
bitkilere göre enfeksiyonlara daha
dayanıklıdır.
FUSARIUM
SOLGUNLUĞU
(Fusarium oxys. niveum)
Bitkiler gelişmenin her devresinde
hastalıktan etkilenmesine rağmen, en
yaygın kanı olgun bitkilerde ortaya
çıkmasıdır.
GENEL BİLGİLER
Fungal bir hastalık etmeni olup,
tohum ve toprak kökenlidir.
Belirtileri
Fide halindeki bitkilerde, hipokotil
çürümeleri ve çökerten olarak
karşımıza çıkar. Daha ileri dönemdeli
bitkilerin yaşlı yapraklarında genel bir
sararma olarak ve bir ya da birkaç
sürgünde solgunluk görülübilir.
Fusarium solgunluğu genelde
meyveler oluştuktan sonra ortaya
çıkmaktadır. Gövde uzunlamasına
kesildiğinde iletim demetlerindeki
renk değişimini görmek mümkündür.
Bitkinin kabuk kısımları çürür ve
bitkiler ölebilir. Eksternal (dış
yüzeyde) lekeler kökler üzerinde
oluşur ve toprak yüzeyinin tam
altındaki gövde üzerinde kırmızı bir
zamklanma bu lekelerden salgılanabilir
Kültürel Mücadele
1. 3-4 yıl ürün rotasyonu (çok uygun
bir durum değil) ve konukçusu bitkileri
devamlı üretim alanlarından
azaklaştırma.
2. Hastalıktan ari tohum ve fidelerin
kullanımı.
3. Sera ve tohum yataklarında
hastalıktan ari toprak, su ve alet -
ekipmanı kullanılmalı.
4. Dayanıklı çeşitler tercih edilmeli.
5. Hastalıklı fideler hemen yetiştirilme
ortamlarından uzaklaştırılmalı ve
imha edilmeli.
6. Aşırı olarak nitrojen (azotlu)
gübrelemelerden sakınmalı.
7. Aşılı fide kullanımı.
KÖMÜR ÇÜRÜKLÜĞÜ
(Macrophomina phaseolina)
Kömür çürüklüğü geniş bir konukçu
listesine sahiptir. Hastalık etmeni
özelikle su stresine girmiş olan
bitkilerde ve yüksek sıcaklıklarda
ortaya çıkmaktadır.
GENEL BİLGİLER
Macrophomina phaseolina (Tassi)
Goldanich = Botryodiplodia phaseoli
(Maubl.) Thirumal.
Kömür çürüklüğü geniş bir konukçu
listesine sahiptir, bunlar arasınada
cucurbit bitkileri, domates, patates ve
fasulye sayılabilir. Hastalık etmeni
toprak kökenli bir fungus olup, nemli
topraklarda ortaya çıkmaktadır.
Fungus nispeten yüksek sıcaklık ve
kuru topraklara karşı dayanıklıdır.
Hastalık etmeni özellikle su sterine
girmiş bştkşlerde ve yüksek
sıcaklıklarda ortaya çıkmaktadır.
Belirtileri
Enfektelenen bitkilerin yaprakları
sarıya döner ve solarlar. Daha sonra
tüm yeşil aksam solar ve enfeksiyonun
şiddetine bağlı olarak bitkiler ölür.
Toprak seviyesindeki gövde ya da kök
boğazı bölgesinde yeşil, suda ıslanmış
lekeler meydana gelir ve buralarda
kehribar renginde zamklanma
oluşmaktadır. Hastalık lekeleri bir kaç
cm yukarı doğru gelişebilir, bitkiler
kururken renkleri güneş yanığı rengini
alır. En sonunda küçük mikrosklerot
(ve bazen piknitler) denilen üreme
organları lekelerin içerisinde oluşmakta
ve bunlar hastalığın teşhisinde
kullanılmaktadır.
Kültürel Mücadele
1. Bitkiler özellikle su stresine
sokulmamalı.
2. Ürün rotasyon yapılmalı.
3. Topraktan yüksek su ve nem
oluşumundan kaçınılmalı
KÜLLEME
(Erysiphe cichoracearum)(Sphaerotheca fuliginea)
Hastalık kabakgil bitkilerde ana
problemlerden biridir. Meyvelerin
küçülmesine, azalmasına ve
bitkilerde daha kısa hasat periyodu
oluşturduğundan verim önemli
ölçüde azalmaktadır.
GENEL BİLGİLER
Külleme hastalık etmenlerini dünyanın
birçok yerinde, tarla ve sera
koşullarında görmek mümkündür.
Etkilenen bitkilerin yapraklan tam
büyüklüğe ulaşamaz ve bundan
dolayı da meyveler güneşten
yanabilir ya da erken olgunlaşabilir.
Külleme hastalığının infeksiyonu ve
hastalık belirtileri çoğunlukla 3 - 7 gün
içerisinde görülür ve çok sayıda
konidisporları kısa bir süre İçerisinde
oluşmaktadır. Hastalık etmeni için
uygun koşullar sık bitki ve düşük ışık
yoğunluğudur. İnfeksiyon 20 - 30° C
sıcaklıklarda olabilir, gelişme için
ortalama sıcaklık 25 - 30° C arasındadır.
Hastalık etmeninin farklı
ırklarından da (3 ırk) bahsedilmektedir.
Belirtileri
Beyaz, tozlu fungal gelişme her iki
yaprak yüzeyinde, yaprak sapı ve
gövde üzerinde gelişir. Sarı lekeler
fungal gelişmenin olduğu yüzeyin
arka tarafından görülmektedir. Yaşlı
bitkiler ilk olarak etkilenir. Enfektelenen
yapraklar genellikle solar ve
kurudar.
Kültürel Mücadele
1. Bitkilerin iyi koşullarda yetiştirilmesi
ve devamlı kontrolü.
2. Dayanıklı kültivarlann yetiştirilmesi.
3.Hastalık etmenine karşı yurt dışında
biyolojik mücadele de tavsiye
edinmektedir. Bunlardan AQ10
biofungicide bir fungal hyperparazit
(Ampelomyces quisqualis)'dir.
YALANCI MİLDİYÖ
(Pseudoperonospora cubensis)
Tahripkar bir fungal hastalıktır.
Hastalık etmeninden tüm kabakgil
bitkileri etkilenmesine rağmen, hıyar,
kavun, kabak ve kışlık kabak en fazla
etkilenen bitkilerdir.
GENEL BİLGİLER
Külleme hastalık etmenlerini dünyanın
birçok yerinde, tarla ve sera
koşullarında görmek mümkündür.
Etkilenen bitkilerin yapraklan tam
büyüklüğe ulaşamaz ve bundan
dolayı da meyveler güneşten
yanabilir ya da erken olgunlaşabilir.
Külleme hastalığının infeksiyonu ve
hastalık belirtileri çoğunlukla 3 - 7 gün
içerisinde görülür ve çok sayıda
konidisporları kısa bir süre İçerisinde
oluşmaktadır. Hastalık etmeni için
uygun koşullar sık bitki ve düşük ışık
yoğunluğudur. İnfeksiyon 20 - 30° C
sıcaklıklarda olabilir, gelişme için
ortalama sıcaklık 25 - 30° C arasındadır.
Hastalık etmeninin farklı
ırklarından da (3 ırk) bahsedilmektedir.
Belirtileri
Hastalıktan etkilenen bitkilerin
yapraklarının üst yüzeyinde yaprak
damarları ile sınırlandırılmış köşeli
solgun yeşil alanlar şeklinde ilk olarak
görülür ve lekeler mozaik görünümü-
nü andınr. Bu lekeler daha sonra san
köşeli lekelere dönüşmektedir.
Kültürel Mücadele
1. Bitki artıkları uzaklaştırılmalı ve yok
edilmelidir.
2. Sulama esnasında yapraklar
ıslanmamak, özellikle geç ve akşam
sulamalarından kaçınılmalı.
3. Bitkiler iyi şekilde havalanacak
biçimde dikilmeli.
HIYAR
MOZAİK VİRÜSÜ
(CMV)
Virüs, yaprak bitleri, Aphis gossypii ve
Myzus persicae, tohum , insanlar ve
mekanik olarak sağlıklı bitkilere
taşınmaktadır.
GENEL BİLGİLER
Virüsün tohum ile taşındığı görülmemiştir.
Tüm üretim bölgelerinde
bulunmaktadır. Konukçu olarak çok
sayıda (700) botanik tür, yıllık ve çok
yıllık kültürel bitkiler ve yabani bitkiler
(domuz pıtrağı...) bilinmektedir.
Yabancı otlar kışı konukçusu olarak
kaynak yönünden önemli rol oynarlar.
Öncelikle virüse toleranslı veya
dayanıklı çeşitler tercih edilmelidir.
Yrtiştirme alanı etrafındaki yabancı
otlar temizlenmelidir.
Belirtileri
Kavun; Genç yapraklar solgun ya da
ölü olabilirken, yaşlı yapraklar sarıya
döner ve bitkide yavaş bir şekilde
geriye doğru ölüm meydana gelebilir.
Kültürel Mücadele
1. Dayanıklı kültivarların kullanımı.
2. Hastalıktan arı fide ve fidanların
kullanımı.
3. İnfekteli bitki artıkları yok edilmeli.
4. Konukçusu olan yabancı otlar ile
mücadele edilmeli.
5. Bitki işleme aletlerinin temizliği ve
seralarda hareketliliğin mümkün
mertebe azaltılması.
6. Vektör böcekler ile kimyisal
mücadele ve vektörlerin hareketlerini
sınırlayacak tedbirler alınmalı (malç
ya da sera açıklıklarının vektörün
geçişini engelleyecek şekilde tülbent
ile kapatılması).
KABAK MOZAİK VİRÜSÜ
(SqMV)
Hastalık etmeni tohum ve mekanik
olarak taşınır, yabancı ot ve böcekler
(Acalymma trivittata, Diabrotica spp.)
ile de bir sezondan diğer sezona geçiş
yapabilir.
GENEL BİLGİLER
Kabak Mozaik Virüsü; (Squash Mosaic
Virus=SqMV) viral etmen olup, geç
sezon bitkilerinde kayıplara neden
olabilir. Kavunlarda, meyve sayısını
azaltmaktadır ve meyve olgunlaşmasını
geciktirmektedir, fakat meyve
büyüklüğüne, ağırlığına veya
yenilebilir özelliklerine herhangi bir
etkisi olmamaktadır. Hastalık etmeni
CMV, WMV ve TRSV virüslerinden
daha az bir ekonomik öneme sahiptir.
Hastalık etmeni kabakgillerde birçok
bitkiyi etkilemesine rağmen, karpuz
bitkisini etkilememektedir. Diğer
konukçuları arasında bezelye çeşitleri
de yer almaktadır.
Belirtileri
Kavunlarda, yapraklarda beneklenme,
sarı damar oluşumu ve yeşil
damar bantlaşmayı takiben hafif
damar açılması şeklinde görülmektedir.
Damar boyunca sarı beneklenme
veya genel bir sararma diğer
yapraklarda da görülebilir. Yapraklarda
şekil bozuklukları ortaya çıkabilir.
Kültürel Mücadele
1. Dayanıklı kültivarların kullanımı.
2. Vektör böcekler ile mücadele.
3. Hastalıklı bitkilerden tohum
alınmamalı, virüsten ari tahum
kullanılmalı.
4. Bitkiler birbirleri ile temas
etmeyecek şekilde dikilmeli.
5. Yabancı otlar ile mücadele edilmeli.
KABAK
SARI MOZAİK VİRÜSÜ
(ZYMV)
Hastalık etmeni, yaprak bitleri (Aphis
citricola Patch, A. gossypii Glover,
Macrosiphum euphorbiae (Thomas),
ve Myzus persicae (Sulzer)), mekanik
olarak ve tohum ile taşınmaktadır.
GENEL BİLGİLER
Zucchini Sarı Mozaik Virüsü (Zucchini
Yellow Mosaic Virus=ZYMV) viral
etmen olup, ekonomik olarak önemli
kayıpşara neden olan bir etmendir.
Virüsün bir kaç ırkı olduğu
belirlenmiştir. Virüsün denysel olarak
infektelediği bitkiler Aizoaceae,
Amaranthaceae, Apiceae, Asteraceae,
Chenopodiaceae, Fabaceae,
Lamiaceae, Ranunculaceae, Scrophulariaceae
familyasına ait bitkilerdir.
Kabakgil bitkilerinden kabak ve
karpuz oldukça fazla bir şekilde
etkilenmektedir.
Belirtileri
Kavun ve karpuz meyvelerinde
şekilsiz ve uzunlamasına derin
çatlaklar meydana gelir. Tohum
oluşumu önemli ölçüde azalır ve
tohumlar genellikle deforme
olmuştur. Virüsün belirtileri ırka bağlı
olarak Papaya Halkalıleke Virüsünün
(papaya ringspot virus type W
(PRSV)) oluşturduğu belirtilere
benzemektedir. Tropik bölgelerde
ZYM virüsü genellikle PRSV-W ve
WMV ile ilişkilidir.
Kültürel Mücadele
1. Dayanıklı kültivarların kullanımı.
2. Vektör böcekler ile mücadele ve
malçlama kullanılarak vektör
böceklerin hareketliliğini sınırlanabilir.
3. Hastalıklı bitkilerden tohum
alınmamalı, virüsten ari tahum
kullanılmalı.
4. Bitkiler birbirleri ile temas
etmeyecek şekilde dikilmeli.
5. Yabancı otlar ile mücadele edilmeli.
KARPUZ
MOZAİK VİRÜSÜ
(WMV)
Hastalık etmenin an fazla yayılma
şekli vektör böcek yaprak bitleri
(Aphis gossyppii ve Myzus persicae)
ve tohum iledir. Yabancı otlar virusun
sağlıklı bitkilere taşınmasında önemli
rol oynar.
GENEL BİLGİLER
Karpuz Mozaik Virüsü (Watermelon
Mosaic Virus=WMV) viral etmen olup,
bir çok farklı isim ilede adlandırılmıştır,
bunlar; Yellow Watermelon Mosaic,
Cantoulope Mosaic ve Melon Mosaic
Virus' dir. V ral etmenin ırkları
bulunmakta, bunlardan ırk 1 sadece
kabakgil bitkilerini etkilerken, ır < 2
kabakgil bitkilerini, yonca bezelye gibi
diğer bitkileri de enfekte edebilmektedir.
İnfektelenen bitkilerin tüm
kısımları viral etmenden dolayı
etkilenebilir. Hastalık belirtileri bitki
çeşidine, enfeksiyon zamanına ve
bitki yaşına bağlı olarak değişmektedir.
Kavun ve karpuz bitkilerinde
karakteristik belirtiler orta veya
şiddetli derecede bodurlaşma, yaprak
deformasyonu su kabarcığı gibi
şişkinlikler, sarı ya da açık yeşil
beneklenme ve kenar klorozları
şeklinde ortaya çıkar. Kavun bitkileri
oldukça gençken virüs tarafından enfektelenirse,
şiddetli şekilde
bodurlaşma sergiler ve çok az
pazarlanabilir meyve üretir. Karpuz
meyvelerinde de şekil bozukluğu,
cücelik ve beneklenme görülmektedir.
Kültürel Mücadele
1. Dayanıklı kültivarların kullanımı.
2. Vektör böcekler ile mücadele.
3. Hastalıklı bitkilerden tohum
alınmamalı, virüsten ari tahum
kullanılmalı.
4. Bitkiler birbirleri ile temas
etmeyecek şekilde dikilmeli.
5. Yabancı otlar ile mücadele edilmeli.
YAPRAK BİTLERİ
(Aphis citricola,
Myzus persicae)
Böceklerin salgıladığı tatlımsı ve
yapışkan sıvı üzerinde çok sayıda
fungus türünün (Alternaria sp.
Cladosporium sp. Penicillium sp.)
gelişmesi ile fumajin oluşur ve
yaprağa siyah bir renk verir.
GENEL BİLGİLER
Tanımı ve Yaşayışı:
Erginleri 1,5 - 3,0 mm boyunda yeşil,
sarı, siyah renklerde olur. Bitkilerin
taze sürgün ve yapraklarında, yaprak
altlarında toplu halde bulunurlar.
Yapraklarda yaprak bitinin beyaz
gömlek artıkları görülür.
Beslenme ve Zarar Şekli
Bitki özsuyunu emerek beslenir.
Yapraklarda şekil bozuklukları oluşur.
Yapraklar kıvrılmış büzülmüş bir
görünüm alır. Yaprak bitnin çıkardığı
tatlı madde yaprağı kaplar ve üzeri
kararır. Yaprağın bu kısımlarında
özümleme kapasitesi azalır. Bitkiler
zayıflar büyüme durur. CMV, PRSV,
WmV2, ZYMV virüslerinin taşıyıcılığı-
nı yapar.
Kültürel Önlemler
Yabancı ot mücadelesi yapılmalıdır.
Azot gübresi en uygun dozda
verilmelidir. Aşırı gübrelemelerden
kaçınılmalıdır.
Bitkileri kesip kurutmak, çeşitli
kısımlarını yemek suretiyle onların
gelişmesine engel olurlar.
GENEL BİLGİLER
Bozkurtlar kışı olgun larva halinde
toprakta geçirirler, ilkbaharda
havaların ısınması ile birlikte faaliyete
geçen larvalar pupa olur ve Ege'de
Nlsan'ın ikinci yansından itibaren.
Karadeniz Bölgesi'nde Mayıs
başlanndan itibaren. Marmara ve iç
Anadolu'da Mayıs ortalanndan
itibaren ilk kelebekler görülmeye
başlar. Kelebekler yumurtalarını
ortamdaki bitki saplanna. yaprakları-
na veya toprağa tek tek veya gruplar
halinde bırakırlar. Bir dişi 1500 - 2800
kadar yumurta bırakabilir. Yumurtaların
kuluçka süresi sıcaklık ve rutubete
bağlı olarak 2 -15 gün arasında
değişir. Sıcaklık arttıkça kuluçka süresi
kısalır. Bu yumurtalardan çıkan
larvalar Mayıs ayı boyunca görülür ve
kültür bitkilerinde zararlı olurlar.
Larvalar gündüz toprak içinde, bitki
diplerinde kıvrık vaziyette durur,
geceleri toprak sathına çıkarak
beslenirler, gelişmesini tamamlayan
larva prepupa olmak için topraktan bir
odacık yapar, onun içine yerleşerek 3
-6 gün kadar prepupa dönemi geçirir.
Bu dönemin sonunda aynı yerde
pupa olur. Pupa suresi to -16 gün
kadardır. Bozkurtlar Karadeniz ve
Marmara Bölgelerinde 2 nesil. Ege
bölgesinde 3 -4 nesil vermektedirler.
Zarar Şekli:
Bozkurt larvaları birinci ve ikinci
dönemlerinde bitkilerin taze yaprak
ve sürgünlerini yemek suretiyle zarar
yaparlar, ileriki dönemlerde İse yalnız
geceleri beslenirler ve toprak sathına
yakın yerden, kök boğazından
kesmek veya kemirmek suretiyle
bitkinin kınlıp kurumasına neden
olurlar. Populasyonunun yüksek
olduğu yıllarda sebze tidelerinin
yeniden dikimini gerektirirler.
KAVUN
KIZIL BÖCEĞİ
(Astalabista)
Erginleri genç bitkilerin yaprak,
sürgün ve çiçekleri üzerinde beslenir,
yapraklan delik deşik eder. Kavun,
hıyar, karpuz, kabak, domates, mısır,
pamuk, yonca ve bezelyede
etkilidirler.
GENEL BİLGİLER
Ergin 6,5 - 7 mm boyunda, demir
kırmızımsı renktedir. Larvanın başının
üst tarafı siyah alt taralı sarı olup
vücudu san renktedir.
Yaşama Şekli ve Zararı
Erginleri Nisan - Mayıs aylarında
havalann ısınmasıyla kavun
tartalannda görülmeye başlar.
Erginleri genç bitkilerin yaprak,
sürgün ve çiçekleri üzerinde beslenir,
yaprakları delik deşik ederler.
Bitkilerin gelişmesi gecikir. Larvalar
ana ve yan köklerini delmek ve
kemirmek suretiyle bitkiyi tahrip
ederler ve bitkiyi meyvelerini
olgunlaştırmadan kuruturlar.
Larvalann bitki köklerinde açtığı
deliklerden hastalıklar da bulaşır ve
zarar yapar. Kavun, hıyar, karpuz,
kabak, domates, mısır, pamuk, yonca
ve bezelyede beslenirler.
Kültürel Önlemler
Sonbaharda ve erken ilkbaharda derin
sürüm yapılmalıdır.
KARPUZ
TELLİ BÖCEĞİ
(Epilachna chriycomelina)
Erginler çiçek, meyve, meyve
gözlerinde ve genç sürgünlerde,
larvalar ise yapraklarda zarar yapar.
GENEL BİLGİLER
Ergin üstten yanm kure şeklinde
görülen kanatlarının üzerinde altışar
adet açık siyah renkte lekeler bulunan
ve uğur böceğine benzeyen bir
böcektir. Uğur böceğinden farkı daha
iri ve renginin bakır kırmızı renkte
olmasıdır. Larvalan kavuniçi renginde
oval ve geniştir. Larvaların üzeri
dikenimsi kıllarla örtülüdür. Erginler
kışı yaşadığı bitki artıkları arasında
geçirerek Mayıs. Haziran'da yumurtalannı
bitki yaprakları altına kümeler
halinde bırakır.
Beslenme ve Zarar Şekli
Erginler çiçek, meyve, meyve
gözlerinde ve genç sürgünlerde,
larvalar yapraklarda zarar yaparlar.
Erginler yapraklarda beslenerek
delikler oluşturur. Larvalann
kemirerek beslenmeleri sonucunda
yapraklarda dantel şeklinde görüntü-
ler oluşur. Zarar gören yaprak ve
sürgünler kurur. Genç fide döneminde
zarar yaparsa yeniden dikimi
gerektirir.
İlaçlama Zamanı
Bitkilerde ergin, larva ve yumurta
aranır. Mayıs ayı ortalannda sıra
halinde ekimlerde 30 metrekarelik
sırada tesadüfi 15-20 bitki bulaşık ise
(50'den fazla yumurta tespit edilmiş
ise) mücadele yapılmalıdır, ilaçlama
amacıyla yapılan yoğunluk tayini sayı
mları birer hafta ara ile iki defa
tekrarlanmalıdır.
BEYAZ SİNEK
(Bemisia tabaci)
Böceklerin salgıladığı tatlımsı ve
yapışkan sıvı üzerinde çok sayıda
fungus türünün (Allernaria sp.
Cladosporium sp. Pénicillium sp.)
gelişmesi ile fumajin oluşur ve
yaprağa siyah bir renk verir.
GENEL BİLGİLER
Tanımı ve Konukçuları:
Beyaz sinek erginleri 0,9 -1,1 mm
boyunda, beyaz renktedir. Erginler
bitkinin büyüme noktalannda ve taze
yapraklannda bulunur. Larva 0,3 -
0.51 mm boyunda, yaprağın alt
yüzeyinde bulunur.
Beslenme ve Zarar Şekli
Ergin ve larvalar bitki özsuyunu
emerek beslenir ve yapraklarda
sarımsı lekeler meydana getirirler.
Larvalann beslenirken salgıladıkları
tatlı madde (fumajin) yaprağı kaplar
ve yaprağın üzeri kararır (Bu noktalarda
saprofit mantariann gelişmesinden
ötürü). Bu kısımlar özümleme
yapamaz. Bu nedenle bitki zayıflar,
meyve verimi azalır. Ürünün pazar
değerinin düşmesine neden olur.
Ayrıca MYV. CTSV. CPFV virüslerinin
taşıyıcılığını yapar.
Kültürel Önlemler
Yabancı ot mücadelesi yapılmalıdır
Sulama yeterince yapılmalı: aşırı
sulama yapılmamalıdır. Azotlu
gübreleme yeterince yapılmalı; aşırı
gübreleme yapılmamalıdır.
KIRMIZI ÖRÜMCEK
(Tetranychus urticae)
Tarla kenarı ve içindeki yabancı
otlardan, bulaşık (idelerden sebzelere
geçerler. Yaprak alt yüzüne, yaprak
damarları boyunca yaptıkları ağlar
arasına yumurta bırakırlar.
GENEL BİLGİLER
Tanımı ve Konukçuları:
Ergin 0.5 - 0.7 mm boyunda, kırmızı
renkte olup, gözle zor görülürler.
Nimlleri 0,2.- 0,3 mm boyunda şeffaf
beyazdan sarımsı kırmızıya kadar
değişen renklerde olurlar. Ergin ve
nimfleri yaprağın alt yüzeyinde
ördükleri ağlar arasında bulunurlar.
Beslenme ve Zarar Şekli
Ergin ve nimlleri bitki özsuyunu
emerek beslenirler. Yaprakta sararmış
noktalar görülür, daha sonra bütün
yaprak sararır. Yapraklar kıvnlın
ürünün verimi ve kalitesi düşer.
Domates, çilek, kavun, karpuz, hıyar,
kabak, patlıcan, fasulye, yerfıstığı,
ayçiçeği, bezelye, börülcede zararlıdır.
Doğal Düşmanları
Yararlı kırmızı örümcekler, yararlı
tripsler, çiçek sinekleri, uğur böcekleri,
altın gözlü (timsah) ve bazı Heteropterler
kırmızı örümceğin ergin, nlmf ve
yumurtası ile beslenirler.
Kültürel Önlemler
1. Bulaşık sahalardaki bitki artıklan
toplanıp imha edilmelidir.
2. Yabancı ot temizliği yapılmalıdır.
3. Azotlu gübre uygun miktarda
kullanılmalıdır
BAKTERİYEL
MEYVE LEKESİ
(Acidovorax avenae sub sp.citrulli)
Bakteriyel meyve lekesi hastalığına
karşı tüm cucurbit bitkileri hassas
olmasına rağmen, hastalık sadece
karpuz bitkisinde problem olmaktadır.
GENEL BİLGİLER
Tanımı ve Konukçuları:
Hastalık etmeni gelişmesi için uygun
olan yüksek nem ve yüksek sıcaklıklarda
ortaya çıkar. Hastalık etmeni
mekanik yollarla, sulama suyu ve su
sıçramaları ile yayılma gösterir.
Bakteri sağlıklı bitkilere yara ve doğal
açıklıklardan girmektedir. Genellikle
açık rekli karpuzlar kayu renkli
karpuzlara oranla daha hassas olduğu
bildirilmektedir.
Belirtileri
Hastalık sadece karpuz da problem
olur, iki üç haftalık meyveler
infeksiyonlara duyarlıdır. Meyvelerdeki
lekeler küçük, suda ıslanmış olarak
görülmeye başlar. Bu lekeler hızla
genişler ve meyvenin tüm yüzeyini
kaplayabilir Daha sonra lekeler kırmızı
kahverengiye döner, çatlaklar ortaya
çıkar ve genel meyve çürüklüğü bunu
takip eder. Nemli koşullarda
bakteriyel akıntıyı (ooze) görmek
mümkün olabilir.
Doğal Düşmanları
Yararlı kırmızı örümcekler, yararlı
tripsler, çiçek sinekleri, uğur böcekleri,
altın gözlü (timsah) ve bazı Heteropterler
kırmızı örümceğin ergin, nlmf ve
yumurtası ile beslenirler.
Kültürel Mücadele
1. Dayanıklı çeşitlerin kullanımı.
2. Hastalıktan ari tohum ve tidelerin
kullanımı.
3. Sera ve tohum yataklarında
hastalıktan ari toprak, su ve alet-ekipmanı
kullanılmalı.
4. Ürün rotasyonu tavsiye edilir.
5. Bitkileri yaralamaktan sakınmalıdır.
Budama ve diğer işlemlerden sonra
bakırlı ilaçlar ile koruyucu bir ilaçlama
yapılabilir.
6. Hastalıklı bitki materyalleri
uzaklaştırılmalı ve imha edilmelidir
UYUZ HASTALIĞI
(Cladosporium cucumerinum)
Hastalık etmeni, bitkilerin tüm toprak
üstü akşamlarına saldırır, takat en
tazla zararı meyvelerde oluşturduğu
siğillerden dolayı, meyveye vermektedir.
GENEL BİLGİLER
Tanımı ve Konukçuları:
Uyuz Hastalığı, fungal bir etmen olup,
kabak, karpuz ve diğer kabakgillerde
önemli hastalık olmaya devam
etmektedir. Hastalık etmeninin
gelişmesi için uygun koşullar, nemli
hava ve 21°C seviyesinde ya da
altındaki sıcaklıklardır.
Belirtileri
Uyuz hastalık etmeni yaprak, yaprak
sapı, gövde ve meyve de dahil olmak
üzere bitkilerin tüm toprak ustü
akşamlarına saldırmaktadır. Yaprak ve
sürgünler üzerinde solgun-yeşil suda
ıslanmış gibi alanlar hastalık
etmeninin ilk belirtisidir. Bu lekeler
zamanla gri ile beyaz bir renk alır ve
şekli köşeli olmaktadır. Klorotik bir
hale lekelerin etratını çevirir. Hava
koşulları uygun olursa, genç yapraklar
deforme olur ve kavun gibi genç
bitkilerin uç sürgünlerini öldürebilir.
Kültürel Mücadele
1. Hastalık etmeninden ari ve ilaçlı
tohumlann kullanılması.
2. Dayanıklı çeşitlerin yetiştirilmesi.
3. iyi drenajı ve iyi hava iletkenliği olan
topraklı bölgelerin yetiştiricilikte
kullanımı.
4. iki ya da daha uzun süre ürün
rotasyonu.
ALTERNERIA
YAPRAK LEKESİ
(Alterneria cucumeria pv. lachrimans)
Alternaria hastalık etmenleri
kavunların en yaygın hastalıklarından
biridir. Fakat karpuz, kabak ve hıyarları
da etkilemektedir. Hastalık genelde
geç sezonlarda yaprak yanıklığı olarak
ortaya çıkmaktadır.
GENEL BİLGİLER
Tanımı ve Konukçuları:
Yaprak yanıklığı, hastalıklı bitki
artıklarında kiamidispor olarak ya da
misel olarak olumsuz koşulları geçirir
ve toprakta 1 yıldan daha uzun süre
canlılığını korur. Ayrıca tohum
üzerinde de bulunabilir. Konidiler
baharda ortaya çıkar ve primer
inokulum kaynağı olurlar. İnfekteli
bitkilerde oluşan konidiler tekrarlı
olarak yeni enfeksiyonlara neden
olabilir. İnfeksiyon ve hastalık
gelişimine, yüksek nisbi nem ve 20
-32°C arasındaki sıcaklıklar uygundur.
Belirtileri
Alternaria spp. türleri için tipik olan, iç
içe geçmiş konsantrik halka lekelerini
oluşturur. Hastalık etmeni genellikle
yapraklan etkiler ve yapraklann
dökülmesine neden olabilir. Bundan
dolayı da verim kayıplanna ve
meyvelerin erken olgunlaşmasına
sebebiyet verebilir. Aynca meyveler
direkt rüzgar ve güneşe maruz
kalarak da zarar görebilir Meyve
enfeksiyonlan çökük kahverengi
lekeler olarak başlar ve fungus
sporlanııken koyu tozlu bir görünüm
oluşabilir. Enfeksiyon çiçek uçlarında
da başlayabilir ve tüm meyve
zamanla buruşarak kahverengi bir
renk alır.
Kültürel Mücadele
1.Hastalıklı bitki artıkları yetiştirme
ortamlanndan uzaklaştırmalı.
2. Hastalıklı bitki artıklarını derin
sürüm yaparak toprak altına
gömülmesi.
3. iki ya da daha uzun süre ürün
rotasyonu.
4. Dayanıklı bitkiler kullanılmalı
5. Bitkiyi strese sokacak olan
koşullardan korumalı ve uygun
gübreleme yapılmalı.
6. Hastalıktan ari tohumların
kullanılması
VERTICILLIUM
SOLGUNLUĞU
(Verticillium dahliae)
(Verticillium albo-atrum)
En yaygın olarak bilinen toprak
kökenli (ungal hastalık etmenleridir.
Genellikle kötü yapılı toprak ve düşük
toprak sıcaklıklarında ortaya
çıkmaktadırlar.
GENEL BİLGİLER
Her iki Verticillium düşük seviyelerdeki
toprak sıcaklıklannda doğal olarak
ortaya çıkmakta ve duyarlı bitkilerde
hastalık yapmaktadırlar. V, albo-atrum
en iyi şekilde 20 - 25°C sıcaklıklarda
gelişme gösterirken, V. dahliae 25 -
28”C gibi daha yüksek sıcaklıklarda
daha iyi gelişme göstermektedir.
Hastalık sıcak bölgelerde, özellikle
sulanan alanlarda problem olmaktadır.
Toprakta 10 yıl veya daha uzun sure
canlı kalabilir. Hastalığın teşhisinde
hastalıklı bitkilerde fungal yapıları
görmek mümkün olmadığından,
laboratuar kültürü gerekmektedir.
Hastalık etmeni bitkinin fizyolojisini
değiştiren nematodlar ile bulaşık
alanlarda daha şiddetli olarak hastalık
yapabilir.
Belirtileri
Hastalık etmeni, bitkilerin iletim
demetlerinde görülür, özellikle kurak
koşullarda yapraklar pörsüyerek solar,
alt yaprakların uç kısımları sararır ve
bitki boylarında farklılıklar görülür.
Genellikle yapraklann bir tarafı yeşil
kalırken, diğer yansı solmuş olarak
görülür. Bitkilerin gövdesi kesildiğinde
kahve renkli lekeler ve açık renkte
kabuklan görünür. Bitki iletim demetlerinde
arıza olduğu için hasta bitkilerde
yan kök oluşumu görülebilir.
Kültürel Mücadele
1. Dayanıklı çeşitler tercih edilmeli.
2. Toprak işleme işlerine büyük ölçüde
dikkat edilmeli.
3. Toprak ısısının ani düşüşlerini
engellemek için, sık sulama yapılmalı.
4. Bulaşık alanlarda, hasta bitkiler
sökülerek yok edilmelidir.
ANTRAKNOZ
HASTALIĞI
(Colletotrichum lagenarium)
Sıcak ve nemli sezonlarda en
tahripkar hastalıklardan biridir. En
fazla zararı, özellikle hassas çeşitler
yetiştirilirse hıyar, karpuz ve kavuna
vermektedir.
GENEL BİLGİLER
Fungus kışı önceki yıldan kalan bitki
artıklarında geçirir. Hastalık etmeni
kabakgil bitkilerinin tohumlannda da
taşınabilir. Uygun koşullarda, fungus
bitkinin üst aksamlannı infekteleyen
hava kökenli sporlarını serbest bırakır.
Fungusun gelişmesi için uygun
koşullar 24 - 30° C arasındaki sıcaklık
ve yüksek nem oranlandır. Daha
yüksek sıcaklıklarda fungus sporları
çimlenmemektedir. Karpuzlarda
hastalık yapan diğer etmen ise
Colletotrichum orbiculare' dir.
Belirtileri
Hastalık etmeninden bitkilerin toprak
üstü akşamı etkilenir. Belirtiler
etkilenen bitkilere göre değişiklik
sergiler. Yaprak belirtileri suda
ıslanmış gibi başlar ve daha sonra
sanmsı yuvarlak lekelere dönüşür.
Karpuz bitkisinin yeşil aksamlannda.
lekeler düzensiz ve koyu kahverengi
ya da siyah bir renge dönüşmektedir.
Hıyar ve kavunda ise. lekeler
kahverengiye döner ve belirtiler
önemli ölçüde genişler. Kavunlarda
gövde belirtileri gövdeyi kuşatacak
şekilde genişler ve yaprakların
solmasına neden olur.
Kültürel Mücadele
1. Üç yıllık bir ürün rotasyonu
yapılmalı ve devamlı üretim alanlanndan
konukçusu bitkiler uzaklaştırmalı.
2. Aşın sulamadan ve bitkileri
yaralamadan kaçınılmalı.
3. Hastalıktan ari tohumlar
kullanılmalı.
4. Bulaşık bitkiler, meyveler uzaklaştı-
rılmalı ve yok edilmeli.
5. Dayanıklı çeşitler tercih edilmeli.
SPRINTER PLUS
NP Gübresi Harmanlanmış
Güçlü bir kök gelişimi bitkinin ihtiyacı olan besin elementlerini özellikle soğuk toprak koşullarında daha kolay ve
fazla miktarlarda almasına yardım eder. Isınan topraklarda toprak kaynaklı hastalıklar da gelişmeye başlar;
(Nematod, Phytim, Fusarium, Verticillium vb.). Bu hastalıklarla yapılan kimyasal mücadeleden sonra da zarar görmüş
kılcal köklerin yerine yenilerinin oluşumunun sağlanması gerekecektir. Böylelikle yaşanabilecek verim kayıpları en
aza indirilecektir.
ELFER ZnP
NP Gübre Çözeltisi
Sebze bitkileri tarafından çok kullanılan elementlerden biri olan fosfor, hücre bölünmesi, hücrede enerji taşınması,
karbonhidratların parçalanması ve çiçek, meyve oluşumunda önemli rol oynar. Protein ve yağların meydana gelmesine,
potasyumun bitkiler tarafından alınmasına yardım eder. Kök sisteminin iyi gelişmesini ve yayılmasını sağlar.
Çiçeklenmeyi arttırır. Meyvelerin erken olgunlaşmasını teşvik ederek erkencilik sağlar. Aşırı derecede verilen azotun
kötü etkisini bir dereceye kadar azaltarak ürün miktarına ve kalitesine etki eder. Fide döneminini soğuk toprak
koşullarında geçiren bitkiler fosfor alımında sorun yaşarlar. Özellikle de yapraklarda antasyon oluşumu gözlemlenir.
THERAPY
Azotlu Gübre Çözeltisi
Sebze bitkileri tarafından çok kullanılan elementlerden biri olan fosfor, hücre bölünmesi, hücrede enerji taşınması,
karbonhidratların parçalanması ve çiçek, meyve oluşumunda önemli rol oynar. Protein ve yağların meydana gelmesine,
potasyumun bitkiler tarafından alınmasına yardım eder. Kök sisteminin iyi gelişmesini ve yayılmasını sağlar.
Çiçeklenmeyi arttırır. Meyvelerin erken olgunlaşmasını teşvik ederek erkencilik sağlar. Aşırı derecede verilen azotun
kötü etkisini bir dereceye kadar azaltarak ürün miktarına ve kalitesine etki eder. Fide döneminini soğuk toprak
koşullarında geçiren bitkiler fosfor alımında sorun yaşarlar. Özellikle de yapraklarda antasyon oluşumu gözlemlenir.
TRANSPORTER
Mikro Besin Elementleri
Karışımı
Mikrobesin elementleri, genellikle çok uygun olmayan toprak koşulları nedeniyle (pH yüksekliği, fosfor fazlalığı v.b.)
alınamaz formdadırlar. Bitkilerinin sağlıklı gelişimi için mikrobesin elementleri özellikle demir ve çinko; azot, fosfor ve
potasyum kadar önemlidir. Mikrobesin elementlerinin birinin eksikliği toplam gelişim üzerinde olumsuz etki yapar.
Yetersiz klorofil oluşumu, yapraklarda renk açılmalarına neden olurken bitkinin fotosentez kabiliyetini düşürür ve
meyve oluşumu, gelişimi ve kaliteside yetersizliklere yol açar. Bu nedenle özellikle iz element dediğimiz mikro besin
elementlerinin belirli aralıklarla yapraktan uygulanması gereklidir.
SEATON SUPERMIX
NK’lı Katı Organomineral
Gübre
Mikrobesin elementleri, genellikle çok uygun olmayan toprak koşulları nedeniyle (pH yüksekliği, fosfor fazlalığı v.b.)
alınamaz formdadırlar. Bitkilerinin sağlıklı gelişimi için mikrobesin elementleri özellikle demir ve çinko; azot, fosfor ve
potasyum kadar önemlidir. Mikrobesin elementlerinin birinin eksikliği toplam gelişim üzerinde olumsuz etki yapar.
Yetersiz klorofil oluşumu, yapraklarda renk açılmalarına neden olurken bitkinin fotosentez kabiliyetini düşürür ve
meyve oluşumu, gelişimi ve kaliteside yetersizliklere yol açar. Bu nedenle özellikle iz element dediğimiz mikro besin
elementlerinin belirli aralıklarla yapraktan uygulanması gereklidir.
REAL
NK Gübresi Harmanlanmış
Çiçek tomurcuklarının belirmesi bitkiyi oluşturan hücrelerin olgunlaşma ve farklılaşmasının tamamlandığının
göstergesidir. Çiçek tomurcuklarının gelişip açılmasından sonra meyve ve tohum oluşumu gerçekleşir. Bitkilerde
morfolojik olarak bu değişimin yaşandığı sırada bitki dokusunda karbonhidrat birikimi ve bu değişimler için gerekli
hormon sentezi de artmaktadır. Bitkilerdeki tüm fizyolojik süreçlerde olduğu gibi bu süreç de dış çevre koşullarından
etkilenmektedir. Hormonlar çiçek taslaklarının gelişmesinden sorumlu olan genlerin aktivasyonuna ve baskıdan
kurtulmasına yardımcı olur.
BIOFORTUNE
Bitki Gelişim Düzenleyici
Çiçek tomurcuklarının belirmesi bitkiyi oluşturan hücrelerin olgunlaşma ve farklılaşmasının tamamlandığının
göstergesidir. Çiçek tomurcuklarının gelişip açılmasından sonra meyve ve tohum oluşumu gerçekleşir. Bitkilerde
morfolojik olarak bu değişimin yaşandığı sırada bitki dokusunda karbonhidrat birikimi ve bu değişimler için gerekli
hormon sentezi de artmaktadır. Bitkilerdeki tüm fizyolojik süreçlerde olduğu gibi bu süreç de dış çevre koşullarından
etkilenmektedir. Hormonlar çiçek taslaklarının gelişmesinden sorumlu olan genlerin aktivasyonuna ve baskıdan
kurtulmasına yardımcı olur.
BIOSOIL
Sıvı Haldeki Hümik Asit
Ülkemizde topraklarının çoğunluğundaki yüksek pH değerleri ve kireç varlığı bitkilerin gerekli besinleri almalarını
engeller. Özellikle fosfatlar kalsiyum ile birleşerek bitkinin kullanamadığı kalsiyum fosfat moleküllerini oluştururlar.
BIOSOIL ve BIOTOTAL içerdiği hümik ve fülvik asitler sayesinde bitki tarafından kolayca alınabilen hümofosfatları
oluşturarak topraktaki tuzlanmayı engellemekte, bitkilerin beslenmelerini dengelemektedir. Ayrıca içerdiği fülvik
asitler mikro elementlerle birleşerek bitkiler tarafından kullanıma hazır (çözünük) bileşikler meydana getirip, bu
elementlerin kalkerler tarafından etkisiz kılınmasını engellemektedir.
BIOTOTAL
Sıvı Haldeki Hümik Asit
Ülkemizde topraklarının çoğunluğundaki yüksek pH değerleri ve kireç varlığı bitkilerin gerekli besinleri almalarını
engeller. Özellikle fosfatlar kalsiyum ile birleşerek bitkinin kullanamadığı kalsiyum fosfat moleküllerini oluştururlar.
BIOSOIL ve BIOTOTAL içerdiği hümik ve fülvik asitler sayesinde bitki tarafından kolayca alınabilen hümofosfatları
oluşturarak topraktaki tuzlanmayı engellemekte, bitkilerin beslenmelerini dengelemektedir. Ayrıca içerdiği fülvik
asitler mikro elementlerle birleşerek bitkiler tarafından kullanıma hazır (çözünük) bileşikler meydana getirip, bu
elementlerin kalkerler tarafından etkisiz kılınmasını engellemektedir.
ELFER - Ca
Kalsiyum Nitrat Çözeltisi
Sebze bitkilerinin özellikle kalsiyum (Ca) ihtiyacının yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda yaklaşık azot (N) ile aynı
seviyelerde olduğu tespit edilmiştir. Bitkinin su düzenine dolayısıyla protein ve karbonhidrat oluşumuna katkıda
bulunan kalsiyum, ayrıca potasyum alımını düzenlerken; azot alımını da teşvik etmektedir. Eksiklik çeken fidelerde
genellikle uç tomurcuk ölür, genç ve uç yaprakların kenarlarında nekrozlar ve kıvrılmalar olur. Yetişkin bitkilerde
büyümede durgunluk, genç yapraklarda içe bükülme, meyvelerde küçülme şeklinde kendini gösterir. Ayrıca kalsiyum
eksikliği çeken bitkilerde kök ve saçak gelişmesi de yetersiz olur
G3
Mikro Besin Elementleri Karışımı
Sebze bitkilerinin özellikle kalsiyum (Ca) ihtiyacının yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda yaklaşık azot (N) ile aynı
seviyelerde olduğu tespit edilmiştir. Bitkinin su düzenine dolayısıyla protein ve karbonhidrat oluşumuna katkıda
bulunan kalsiyum, ayrıca potasyum alımını düzenlerken; azot alımını da teşvik etmektedir. Eksiklik çeken fidelerde
genellikle uç tomurcuk ölür, genç ve uç yaprakların kenarlarında nekrozlar ve kıvrılmalar olur. Yetişkin bitkilerde
büyümede durgunluk, genç yapraklarda içe bükülme, meyvelerde küçülme şeklinde kendini gösterir. Ayrıca kalsiyum
eksikliği çeken bitkilerde kök ve saçak gelişmesi de yetersiz olur
BRAVO - K
NK Gübresi Harmanlanmış
Potasyum, bitkilerde serbest iyon halinde en çok bulunan elementlerden olup, herhangi bir organik maddenin
yapısına bağlanmaz. Potasyum bitkide birçok hayatsal olayda (fotosentez, solunum, karbonhidrat metabolizması,
taşınma ve protein sentezinde) rol oynamaktadır. Aynı zamanda hücrede turgorun osmotik düzenlenmesinde
etkilidir. Bitkinin tüm büyüme ve gelişme periyodu boyunca devamlı ve yeterli potasyum sağlanmasına ihtiyaç vardır.
Potasyum bitki dokularının daha kuvvetli oluşmasına etkili olarak, bitkinin hastalıklara karşı dayanıklılık kazanmasını
sağlar. Bitkinin su tüketimi üzerine olumlu etki yaparak suyun daha ekonomik kullanılmasını sağlar.
ELFER - K
NK Gübre Çözeltisi
Potasyum, bitkilerde serbest iyon halinde en çok bulunan elementlerden olup, herhangi bir organik maddenin
yapısına bağlanmaz. Potasyum bitkide birçok hayatsal olayda (fotosentez, solunum, karbonhidrat metabolizması,
taşınma ve protein sentezinde) rol oynamaktadır. Aynı zamanda hücrede turgorun osmotik düzenlenmesinde
etkilidir. Bitkinin tüm büyüme ve gelişme periyodu boyunca devamlı ve yeterli potasyum sağlanmasına ihtiyaç vardır.
Potasyum bitki dokularının daha kuvvetli oluşmasına etkili olarak, bitkinin hastalıklara karşı dayanıklılık kazanmasını
sağlar. Bitkinin su tüketimi üzerine olumlu etki yaparak suyun daha ekonomik kullanılmasını sağlar.