×

ÜRETİCİ BİLGİ REHBERİ

Anasayfa Üretici Bilgi Rehberi Narenciye

AKDENİZ MEYVE SİNEĞİ (Ceratitis capitata)

KIŞ
BAHAR
YAZ
HASAT

EYLÜL AYINDAN İTİBAREN TURUNÇGİL ALANLARINDA GÖRÜLMEYE BAŞLAR.

GENEL BİLGİLER

Kışı pup halinde geçirir. İlkbaharda çıkan erginler yumurtalarını diðer konukçulara bırakır ve birkaç neslini o konukçularda tamamladıktan sonra Eylül ayından itibaren turunçgil sahalarına döner. Zararlının erginlerinin turunçgil meyvelerinin kabuk altına koyduğu yumurtalardan çıkan larvaların meyve etinde beslenmesi sonucunda pazarlanma şansı olmayan bulaşık meyveler dökülür. Bir dişi ergin 800’ e kadar yumurta üretebilir. 2-20 gün arasında değişen inkübasyon süresinden sonra yumurtadan çıkan larvalar çoğunlukla yüksek asit içeren meyvelerde ölürler. Ancak sağ kalan larvalar yeterli zararı yapar. Larvaların meyve etinde beslenme süresi 10-40 gün arasında değişir. Larva süresini tamamlayanlar pup olmak üzere toprağa inerler. Bu şekilde yılda 4-8 arasında döl verirlerse de aslında turunçgillerde son nesilleri önemlidir. Epidemi yıllarında önlem alınmazsa özellikle portakal ve mandarinde zarar oranı %80’ lere varabilir.

ÇİÇEK GÜVESİ (Prays citri)

KIŞ
BAHAR
YAZ
HASAT

NİSAN AYINDAN İTİBAREN ÇİÇEKLER KONTROL EDİLMEYE BAŞLANMALIDIR.

GENEL BİLGİLER

Erginler yumurtalarını tomurcuk halindeki limon çiçeklerine; eğer çiçek çok ise bir yumurta, az ise birden fazla olacak şekilde bırakırlar. Bir dişi 500’ e kadar yumurta bırakabilir. Larvalar çiçeklerin iç kısımlarını kemirerek meyve bağlamalarını önler. Dört gömlek değiştirdikten sonra bir kokon içinde pup olurlar. Puptan çıkan erginler de yine aynı şekilde zarar yaparlar. Uygun şartlarda bir yıl içinde 10-11 nesil verebilirler. Özellikle her mevsim çiçek açan yediveren cinsi limon ağaçları çok uygun bir konukçudur.

KABUKLU KOŞNİLLER (KABUKLU BİTLER) (Aonidiella citrina)

KIŞ
BAHAR
YAZ
HASAT

YILIN HER DÖNEMİNDE ÜREMEYE DEVAM EDERLER. SOĞUK DÖNEMDE GELİŞMELERİ YAVAŞLAR.

GENEL BİLGİLER

Bu gruba giren familya ve türlerde vücut, kabuk görünümünde bir mum tabakası ile çevrelenmiştir. Yumurtalar bu kabuğun altında veya içinde açılır. Anayı terk eden nimfler kendilerine uygun bir yer seçer ve dokuya hortumlarını sokarak sabitlenirler. Beslenmeye ve ürettikleri mumsu madde ile örtünmeye başlarlar. Ayrıca bu dönemde gömlek değiştirerek bacak ve antenlerini kaybederler. Dişiler tekrar form değiştirerek ergin hale gelirken, erkekler de bir seri metamorfoza uğrayarak ergin olurlar. Dişilerle çiftleştikten sonra hemen ölürler. Çiftleşmeden sonra dişilerin vücut ölçüleri artar ve yumurta üretmeye başlarlar. Bu zararlıların tek konukçusu turunçgiller değildir. Zeytin, muz, antep fıstığı, incir, iğde, nar, dut gibi daha pek çok konukçusu vardır. Bitki özsuyu ile beslenen bu zararlılar, beslendikleri aksamda (dal, gövde, sürgün, meyve, yaprak) ağaçları zayıflatarak meyve kalitesini bozarlar. Kırmızı koşnil daha çok güney, sarı koşnil ise batı bölgelerimizde hakim türlerdir. Ancak karışık popülasyonlara rastlamak mümkündür. Bu zararlılar üzerinde beslenen parazit ve predatörler de tespit edilmiştir.

MUMSU KOŞNİLLER UNLU BİT (Planococcus citri)

KIŞ
BAHAR
YAZ
HASAT

MAYIS AYI BAŞINDAN İTİBAREN GÖRÜLMEYE BAŞLANIR.

GENEL BİLGİLER

Bu gruba giren familya ve türlerde vücut, kabuk yerine toz veya ipliksi görünümlü bir mum tabakası ile örtülüdür. Bu nedenle bunlara Yalancı koşnil de denir. Unlu bit (P. citri) yumurtalarından çıkan nimfler daha çok meyvelerin tam kapanmamış olan çanak yaprakları arasında ve iki meyvenin birbirine temas ettiği yerlerde beslenirler. Salgıladıkları ballık (fumajin) ile meyve ve yaprakları kirletirken bazı zararlılara da simbiotik bir ortam hazırlarlar. Zarar gören meyveler zamanla dökülürler. Kış mevsimini çoğunlukla yumurta veya yumurtalı ergin şeklinde geçirirler ve ilkbahardan itibaren üremeye başlarlar. Kışın döllemeli olan üreme yazın partenokarpik yolla olur. Bir yılda 3-4 döl verebilirler. Yumurtalar ipliksi bir küme içindedir ve bu kümelerde 100-500 arası yumurta olabilir.

EMPOASCA (Empoasca spp.)

KIŞ
BAHAR
YAZ
HASAT

TEMMUZ AYI ORTALARINDAN İTİBAREN MEYVELERDE ZARAR KONTROLÜ YAPILMALIDIR.

GENEL BİLGİLER

Özellikle pamuk veya sebze üretim alanlarının yakınlarında kurulmuş narenciye bahçelerinde pamuk veya sebze hasadından sonra zararlının ergin ve nimfleri (yavruları) özellikle portakal ve mandarin meyvelerinde zarara neden olurlar. Hem yapraklarda hem de meyvelerde beslenirler. Meyvelerin kabuklarını törpüleyerek dış görünümlerini bozar ve pazar değerini düşürürler. Kış mevsimini bitki artıklarında ergin ve nimf halinde geçirirler ve ilkbaharda tarım alanlarında görülmeye başlarlar. Olgun dişiler, yaprak sapına veya yaprak damarları içine yumurtalarını koyarlar. Bir dişi 200-300 arasında yumurta üretebilir. Yumurtadan çıkan yavrular 15-20 günlük süre içinde 4 defa gömlek değiştirir ve sonra da ergin olur. Bir yılda 3-5 döl verebilirler.

KIRMIZI ÖRÜMCEK (Panonychus citri) (Tetranychus urticae)

KIŞ
BAHAR
YAZ
HASAT

MART AYI BAŞINDAN İTİBAREN KONTROLLERE BAŞLANMALIDIR

GENEL BİLGİLER

Kışı, ağaçların kuytu bölgelerinde ve genellikle yumurta dönemlerinde geçirirler. Biyolojik zincirleri diğer tetranychidae türlerinde olduğu gibidir. Dişiler 20 ila 50 arasında yumurta üretebilirler. 20-25 günde bir döl verirler. Yani yılda yaklaşık 10 ila 15 arası nesil verebilirler. Turunçgillerin yaprak, meyve ve sürgünlerini sokup emerek beslenirler. Emgi yerlerinde grimsi veya esmer lekeler oluşur.

AKARLAR (Phyllocoptrata oleivora Aceria sheldoni)

KIŞ
BAHAR
YAZ
HASAT

HAZİRAN AYI SONLARINDA EN YÜKSEK POPULASYON SEVİYESİNE ULAŞIR.

GENEL BİLGİLER

Pas böcüsünün (P.oleivora) 0,12 mm kadar olan büyüklüğü nedeni ile gözle görülmesi mümkün değildir. Meyve, yaprak ve sürgünlerde beslenmesi sonucu oluşan paslı dokulardan varlığı anlaşılır. Kışın gelişme düzeyleri düşüktür. İlkbaharda ısınan hava ile çoğalmaya başlar. Dişiler 30 civarında yumurta bırakır ve bu yumurtalar bir hafta içinde açılır. Her bir nesil 8 ila 14 gün arasında tamamlanır. Böylece hızlı bir şekilde çoğalarak haziran sonlarında en yüksek populasyon seviyesine ulaşırlar. Yaz boyunca döllemsiz (partenokarpik) çoğalırlar ve bir yılda pekçok nesil verirler. Özellikle meyvelerde dokuları kazıyarak ve meyve özsuyunu emerek ciddi zararlanmalara neden olurlar. Susuz kalan paslı meyveler pazar değerlerini önemli ölçüde kaybeder. Tomurcuk akarı (A.sheldoni) en çok limonu ve greyfurtu tercih eder. Yaprak ve sürgünlerde şekil bozukluğuna neden olur. Yaz aylarında azalan populasyon sonbaharda tekrar artar. Kışı tomurcuk kapsüllerinde geçirir ve ilkbaharda sürgünlerdeki taze gözlere geçer. 1 yılda pek çok nesil verirler.

YAPRAK BİTLERİ (Aphis citricola Myzus persicae)

KIŞ
BAHAR
YAZ
HASAT

İLKBAHAR DÖNEMİNDEN İTİBAREN SONBAHARA KADAR FAALİYETLER- İNE DEVAM EDER.

GENEL BİLGİLER

Kış mevsimini genellikle döllenmiş yumurta halinde ana konukçularda geçirirler. İlkbaharda yumurtalarından çıkan yavrular özellikle genç fidan ve ağaçların sürgün ve yapraklarında bitki özsuyunu emerek beslenirler. Taze yapraklar kıvrılır. Bitkilerde gelişim yavaşlar. Ayrıca salgıladıkları ballık fumajine neden olur. Bazı türlerinin çeşitli virüs hastalıklarının taşıyıcısı olması da ayrı bir problemdir. Ergin hale geçen nimfler döllemsiz olarak çoğalır ve kanatlı formlar diğer konukçulara göçmeye başlarlar. Sonbahara kadar devam eden bu süreç sonunda oluşan erkek ve dişi formlar çiftleşirler. Döllenmiş yumurtalar ana konukçu ya da diğer konukçulara bırakılırlar. Böylelikle yılda pek çok nesil verebilirler.

TURUNÇGİL BEYAZ SİNEĞİ (Dialeurodes citri)

KIŞ
BAHAR
YAZ
HASAT

MAYIS AYI BAŞLARINDAN İTİBAREN KONTROLLER YAPILMALIDIR.

GENEL BİLGİLER

Kış mevsimini genellikle pup ve az oranda da olgun nimf döneminde geçirirler. İlkbaharda erginler yumurtalarını yaprakların alt yüzeylerine bir sap ile tuttururlar. Yumurtalar mevsim koşullarına bağlı olarak 8 ila 24 gün arasında açılırlar. Yumurtadan çıkan nimfler yaprak altında uygun bir yer bularak sabit hale geçerler. Bu dönemde beslenmeye devam eder ve vücutlarını çıkardıkları mum tabakası ile örterler. Gömlek değiştirerek önce pup daha sonra da ergin olurlar. Yılda 2-3 döl verirler. Ergin ve nimfler yaprakların alt yüzeyinde bitki özsuyunu emerek beslenirler. Emgi yerlerinde sarımsı lekeler oluşur (Klorofil parçalanması nedeniyle). Yapraklar sertleşir ve zamansız olarak dökülürler.

THRIPS (Thrips spp.)

KIŞ
BAHAR
YAZ
HASAT

MART - NİSAN AYLARINDAN İTİBAREN TARIM ALANLARINDA BESLENMEYE BAŞLARLAR.

GENEL BİLGİLER

Tripsler, kış mevsimini genellikle ergin formunda bitki artıklarında veya toprakta geçirirler. Yaşadıkları bölgenin mevsim koşullarına bağlı olarak Mart - Nisan aylarında tarım alanlarında beslenmeye ve yumurta bırakmaya başlarlar. Yumurtalarını yapraklara (epidermis içine) koyarlar. Yumurtadan çıkan yavrular iki defa gömlek değiştirir ve toprağın 5 cm derinliğinde pup olurlar. Yumurtadan ergine geçen süre mevsim koşullarına bağlı olarak 3-5 hafta sürer. Yılda ortalama 4-6 döl verirler. Narenciye kültürlerinin yaprak, meyve ve sürgünlerinde bitki özsuyu ile beslenirler.

NARENCİYE DAL YANIKLIĞI (Pseudomonas syringae V.h)

KIŞ
BAHAR
YAZ
HASAT

YAPRAKLARIN DALA BAĞLANDIKLARI YERDE ESMER LEKELERİN OLUŞUMU İLE BAŞLAR.

GENEL BİLGİLER

Hastalığın etmeni bir bakteridir. Sürgünler üzerindeki yaprakların dala bağlandıkları noktalarda koyu renkli esmer lekelerin oluşumu ile başlar. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde sürgün ve yapraklarda solmalar başlar ve renkleri kahverengileşir. Yaz mevsiminde yapraklar, yaprak sapından kırılarak dökülürler. Bundan sonra da sürgünler üzerindeki yaralar daha belirgin bir şekilde açığa çıkar.

ALTERNARIA YANIKLIĞI (Alternaria citri Alternari alternata)

KIŞ
BAHAR
YAZ
HASAT

ÖZELLİKLE MINNEOLA MANDALİN ÇEŞİDİNDE CIDDI BIR SORUNDUR.

GENEL BİLGİLER

Son yıllarda turunçgil bahçelerinde sorun olan Alternaria hastalıkları özellikle ülkemize yeni giren mandarin çeşitlerinde (minneola) daha fazla gözlemlenmektedir.

Hastalık iki dönemde ortaya çıkabilir:

- Hasat öncesi meyvelerde
-Hasat sonrası depo çürüklüğü (mandarinlerde) şeklinde Hastalık etmenleri yapraklarda, yaprak saplarında ve meyvelerde enfeksiyon yapabilir. Küçük, hafif içe çökük siyah lekeler şeklinde başlar ve hastalık ilerledikçe de genişleyen lekeler kahverengileşir.

Hastalığın kontrolünde;

•Aşırı gübreleme (özellikle azot ağırlıklı)
• Aşırı sulama
•Aşırı budamadan kaçınılması gerekir

PENICILLIUM ÇÜRÜKLÜĞÜ (Alternaria citri Alternari alternata)

KIŞ
BAHAR
YAZ
HASAT

YERE DÖKÜLEN MEYVELERDE VE HASAT SONRASI DEPOLAMA KOŞULLARINDA ORTAYA ÇIKABİLİR.

GENEL BİLGİLER

Hasat döneminde ve hemen öncesinde yere dökülen meyvelerde yeşil yada mavi küflerin oluşması ile kendini gösteren hastalık, ayrıca depolama koşullarında da karşımıza çıkabilir.

Hasat öncesinde yere dökülen meyvelerin yaralı dokularına giren mantarlar, Penicillium digitatum ve Penicillium italicum mavi ve yeşil renkte küf oluşturan arazlar sergilerler. Ayrıca hasat sırasında oluşabilecek mekanik yara ve bereler ile uygun ortamda depoya taşınabilir. Depoda ortaya çıkan hastalık en tehlikeli ve ciddi hasarlara yol açacaktır.

Hastalığın kontrolü için;

•Hasat öncesi yere düşen meyveler düzenli aralıklarla toplanmalı.
•Hasat dikkatli yapılmalı ve yaralanmalara yol açmamalı.
• Paketlemede sıkıştırmadan

UÇKURUTAN HASTALIĞI (Deuterophoma tracheiphila)

KIŞ
BAHAR
YAZ
HASAT

EN HASSAS KÜLTÜR LİMONDUR. AĞACIN BİR YÖNÜNDE YAPRAKLARDAKİ ANİ SOLMA İLE FARKEDİLİR.

GENEL BİLGİLER

Hastalık tüm turunçgillerde görülse de en hassas kültür limondur. İlk belirti ağacın bir dalında ya da ağacın bir yönünde bulunan yapraklardaki ani solma ile fark edilir. Daha sonra yaprak sapı bir süre kalsa bile yaprak ayaları dökülür. Yaprakları dökülmüş olan bir dalın kambiyum dokusunda turuncu-pembe bir renk gözlemlenir.

Hastalığın kontrolü için;

• Kök ve saçak tahribatına neden olabilecek derin toprak işlemelerinden kaçınılmalı.
• Hastalık nedeniyle kuruyan dallar ve sürgünler yaz aylarında (Temmuz - Ağustos) kesilerek yakılmalı.
•Budama makasları dezenfekte edilmeli (Sodyum hipoklorid

KAHVERENGİ ÇÜRÜKLÜK (Phitophtora citrophtora)

KIŞ
BAHAR
YAZ
HASAT

MEYVELERDE ÇÜRÜKLÜK NEDENİ OLDUĞU GİBİ KÖK BOĞAZI ÇÜRÜKLÜĞÜNE DE NEDEN OLABİLİR.

GENEL BİLGİLER

Bu mantari hastalık etmeni hem meyvelerde hem de kök boğazında çürüklüğe neden olmaktadır. En hassas kültürler limon, greyfurt, portakal ve mandarindir. Ancak çeşitler arasında da hassasiyet farklılıkları mevcuttur.

Sonbahar yağışlarının ardından öncelikle yere yakın dallardaki meyveler üzerinde önce açık kahverengi dokular oluşur. Sonra bu dokular hızla genişler ve küf tabakası da oluşturarak meyvenin neredeyse tamamını sarar. Meyveler dökülmeye başlar. Ayrıca aşı yerinin üzerindeki gövde kabuğunda yaralanmalar ve zamk salgısı ile hastalık ilk belirtilerini gösterir. Bu dokular zamanla kararır ve çatlar.

Hastalığın kontrolü için;

• Yere dökülen meyveler bir çukura gömülmelidir.
• Taban suyu yüksek yerlerde tesis kurulmamalı ve fidanlar derin dikilmemelidir.
• Sulama suyunun gövdeye temas

ELFER ZnP

NP Gübre Çözeltisi

Çiçeklenme öncesinde hızlı kök ve gövde gelişimi sağlayarak soğuk toprak koşullarında da bitki besin elementi alımı ve asimilat geçişleri hızlı olur. Kaliteli çiçek oluşumu olur. Ayrıca TERAPHY içinde bulunan amin azotu sayesinde bitkideki filizlenme ve çiçek hazırlığı istediğimiz gibi olur.

ÇİÇEKLENME
ÖNCESİ
ÇİÇEKLENME
SONRASI
MEYVE
GELİŞİMİ
MEYVE
OLGUNLAŞMASI
HASAT
DÖNEMİ
THERAPY

Azotlu Gübre Çözeltisi

Çiçeklenme öncesinde hızlı kök ve gövde gelişimi sağlayarak soğuk toprak koşullarında da bitki besin elementi alımı ve asimilat geçişleri hızlı olur. Kaliteli çiçek oluşumu olur. Ayrıca TERAPHY içinde bulunan amin azotu sayesinde bitkideki filizlenme ve çiçek hazırlığı istediğimiz gibi olur.

ÇİÇEKLENME
ÖNCESİ
ÇİÇEKLENME
SONRASI
MEYVE
GELİŞİMİ
MEYVE
OLGUNLAŞMASI
HASAT
DÖNEMİ
BILBAO

NP Gübre Çözeltisi

Bitkiler tarafından çok kullanılan elementlerden biri olan fosfor, hücre bölünmesi, hücrede enerji taşınması, karbonhidratların parçalanması, çiçek ve meyve oluşumunda önemli rol oynar. Protein ve yağların meydana gelmesine, potasyumun bitkiler tarafından alınmasına yardım eder. Kök sisteminin iyi gelişmesi ve yayılmasını sağlar. Çiçeklenmeyi artırır. Meyvelerin erken olgunlaşmasını teşvik ederek erkencilik sağlar. Aşırı derecede verilen azotun kötü etkisini bir dereceye kadar azaltarak ürün miktarı- na ve kalitesine etki eder. Fide dönemini soğuk toprak koşullarında geçiren bitkiler fosfor alımında sorun yaşarlar.

ÇİÇEKLENME
ÖNCESİ
ÇİÇEKLENME
SONRASI
MEYVE
GELİŞİMİ
MEYVE
OLGUNLAŞMASI
HASAT
DÖNEMİ
TRANSPORTER

Mikro Besin Elementleri Karışımı

Mikrobesin elementleri topraktaki eksikliklerinden değil uygun olmayan toprak koşulları nedeniyle alınamaz durumdadırlar. Bitkilerin sağlıklı gelişimi için mikrobesin elementleri, özellikle demir ve çinko; azot, fosfor ve potasyum kadar önemlidir. Mikrobesin elementlerinin herhangi birinin eksikliği toplam gelişme üzerinde olumsuz etki yapacaktır. Yetersiz klorofil oluşumu yapraklarda renk açılmalarına neden olurken bitkinin fotosentez kabiliyetini düşürür, meyve oluşumu, gelişimi ve kalitesinde yetersizliklere yol açar.

ÇİÇEKLENME
ÖNCESİ
ÇİÇEKLENME
SONRASI
MEYVE
GELİŞİMİ
MEYVE
OLGUNLAŞMASI
HASAT
DÖNEMİ
GENTAFER

Demir Şelatı – Eddha

Ülkemizin topraklarının çoğunluğundaki yüksek pH değerleri ve kireç varlığı bitkilerin gerekli besinleri yani gübreleri almalarını engeller. Özellikle fosfatlar kalsiyum ile birleşerek bitkinin kullanamadığı kalsiyum fosfat moleküllerini oluştururlar. Biototal içerdiği hümik asitler sayesinde bitki tarafından kolayca alınabilen hümofosfatları oluşturarak topraktaki tuzlanmayı engellemekte, bitkilerin beslenmelerini dengelemektedir. Ayrıca içerdiği fulvik asitler mikro-elementlere birleşerek bitkiler tarafından kullanıma hazır çözünük bileşikler meydana getirip, bu elementlerin kalkerler tarafından etkisiz kılınmasını engellemektedir. Ayrıca Gentafer sayesinde kloroz görülen yerlere uyguladığımızda kritik dönemde kesin ve hızlı sonuç alırız.

ÇİÇEKLENME
ÖNCESİ
ÇİÇEKLENME
SONRASI
MEYVE
GELİŞİMİ
MEYVE
OLGUNLAŞMASI
HASAT
DÖNEMİ
BIOTOTAL

Sıvı Haldeki Hümik Asit

Ülkemizin topraklarının çoğunluğundaki yüksek pH değerleri ve kireç varlığı bitkilerin gerekli besinleri yani gübreleri almalarını engeller. Özellikle fosfatlar kalsiyum ile birleşerek bitkinin kullanamadığı kalsiyum fosfat moleküllerini oluştururlar. Biototal içerdiği hümik asitler sayesinde bitki tarafından kolayca alınabilen hümofosfatları oluşturarak topraktaki tuzlanmayı engellemekte, bitkilerin beslenmelerini dengelemektedir. Ayrıca içerdiği fulvik asitler mikro-elementlere birleşerek bitkiler tarafından kullanıma hazır çözünük bileşikler meydana getirip, bu elementlerin kalkerler tarafından etkisiz kılınmasını engellemektedir. Ayrıca Gentafer sayesinde kloroz görülen yerlere uyguladığımızda kritik dönemde kesin ve hızlı sonuç alırız.

ÇİÇEKLENME
ÖNCESİ
ÇİÇEKLENME
SONRASI
MEYVE
GELİŞİMİ
MEYVE
OLGUNLAŞMASI
HASAT
DÖNEMİ
REAL

NK Gübresi Harmanlanmış

Bitkilerin özellikle kalsiyum (Ca) ihtiyacının yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda yaklaşık azot (N) ile aynı seviyelerde olduğu tespit edilmiştir. Bitkinin su düzenine, dolayısıyla protein ve karbonhidrat oluşumuna katkýda bulunan kalsiyum, ayrıca potasyum alımını regüle ederken azot alımını teşvik etmektedir. Eksiklik çeken fidelerde genellikle uç tomurcuk ölür, genç ve uç yaprakların kenarlarında nekrozlar ve kıvrılmalar olur, meyvelerde küçülme şeklinde kendini gösterir. Ayrıca kalsiyum eksikliği çeken bitkilerde kök ve saçak gelişmesi de yetersiz olur.

ÇİÇEKLENME
ÖNCESİ
ÇİÇEKLENME
SONRASI
MEYVE
GELİŞİMİ
MEYVE
OLGUNLAŞMASI
HASAT
DÖNEMİ
ELFER COLOR PLUS

NK Gübre Çözeltisi

Potasyum, bitkilerde serbest iyon halinde en çok bulunan elementlerden olup herhangi bir organik maddenin yapısına bağlanmaz. Potasyum bitkide birçok hayatsal olayda, fotosentez, solunum, karbonhidrat metabolizması, taşınma ve protein sentezinde rol oynamaktadır. Aynı zamanda hücrede turgorun osmotik düzenlenmesinde etkilidir. Bitkinin tüm büyüme ve gelişme periyodu boyunca devamlı ve yeterli potasyum sağlanmasına ihtiyaç vardır. Potasyum bitki dokularının daha kuvvetli oluşmasına etkili olarak, bitkinin hastalıklara karşı dayanıklılık kazanmasını sağlar. Bitkinin su tüketimine olumlu etki yaparak suyun daha ekonomik kullanılmasını sağlar.

ÇİÇEKLENME
ÖNCESİ
ÇİÇEKLENME
SONRASI
MEYVE
GELİŞİMİ
MEYVE
OLGUNLAŞMASI
HASAT
DÖNEMİ